EL PRIMERO : BİRİNCİLİĞİ HAK ETMİYOR MU ?

100 yılda, gemici kronometresi, cep saati, kol saati kategorilerinde 2.333 adet dakiklik (Kronometre) ödülü kazanmış bir marka düşünün. 150 kişilik işinin ehli ustaların dokunuşu ile 2.500 farklı işlemden geçirilerek ancak 9 ayda tamamlanabilen, saatte 36.000 frekanslı ve saniyenin 10’da 1’i dakikliğinde bir makine imal edebilsin. Üstelik ilk kuruluşundaki atölyesinin bulunduğu yerde gelişip büyüsün. İşte Zenith markası ve ünlü makinesi ‘El Primero’ böyle bir ortamın ürünü.

Mekanik saatlerin çalışma prensibinin ana hatlarını çoğu mekanik saat meraklısı da artık biliyor. Zemberek denilen spiral bir yayın sıkıştırılıp genleşmeye çalışırken ortaya çıkardığı enerji, çarklar yardımıyla balans denilen ve iki tarafa salınım yapan bir regülâtöre iletilmekte ve bu parça vasıtası ile zaman eşit aralıklara bölünerek çarklara ve saatimizin akrep yelkovanına yansıtılmaktadır.

Bir anlamıyla saatimizin kalbidir balans. Bu salınım makine özelliklerine göre bir saatte 17.000 ; 19.000 ; 21.600 ; 28.800 veya El Primero makinede olduğu gibi 36.000’e kadar çıkabiliyor. Zamanın daha fazla eşit aralıklara bölünmesi, yüksek frekans, saatinizin titreşimli ortamlarda (motosiklet, iş makineleri kullanımı) ayarının bozulmamasını sağladığı gibi daha dakik çalışmasına da neden oluyor.
İlk olarak 1969 yılında imal edilen ancak 1975 yılında Amerikalı bir firma tarafından Zenith’in satın alınması ve quartz üretimine yönelinmesi üzerine imalatına ara verilen hatta bu makineleri imal eden araç ve gereçlerin imha edilmesinden bir saatçi ustasının öngörüsü (Charles Vermot)sayesinde vazgeçilen El Primero, mekanik saatte bir devrimdir.
Charles Vermot, 1975–1984 yılları arasında üretilmeyen El Primero makinelerinin yapım aşamalarını arşivleyen ve araç gereçleri muhafaza eden saat ustasıdır
36.000 frekanslı o efsane balansın teknik çizimi
Kimler kullanmadı ki El Primero’yu ?
– Rolex Daytona 4030 (1984–2000 yılları arası)
– Tag Heuer (Calibre 36) aynı grupta da olmaları nedeniyle (LVMH) her vesile ile modellerinde kullanılmakta
– Ulysse Nardin (Cal.3019 PHF)
– Concord Impresario (Cal.411)
– Ebel (Calibre 134)
–        Dunhill (Cal. 410)
–        Dior Chiffre Rouge
–        Movado (Datron HS 360)
–        Panerai Calibre OPIV
–        Parmagiani
–        Daniel Roth
–        Louis Vuitton ( Tambou LV277 )
–        Boucheron (Cal.400Z )
–        Bulgari ( BVL 328 ) Baselworld 2013’ün yeniliği olarak
–        Zenith’i saymam herhalde ayıp olur.
El Primero isminin manası olan öncü olmayı ve ‘Birinciliği’ hak etmiyor mu?

2068 defa okundu

11,846 total views, 2 views today

EL PRIMERO : BİRİNCİLİĞİ HAK ETMİYOR MU ?” için 2 yorum

  1. Grandseiko fiyat performance olarak hep üvey evlat muamelesi görür insanımız da mutlaka avrupa yaptı ise çok iyi mantığı süregelmiştir kişisel fikrim saat sever olarak İsviçre markalarının fahiş fiyatla insanımıza empoze edilmektedir.Rolex in düzenli bakım istemesi buna karşı Seiko 5 yıllarca veya orient citizenin kapağının hiç açılmaması bana en iyi örnektir

    1. Bülent bey merhaba,

      Seiko 5, Citizen ve Orient’in otomasyonla yapılan mekanik saatlerinden bahsederken ortalama fiyat seviyesi 20.000.- TL olan el emeği göz nuru gerçek ustalık eseri Grand Seiko’dan fiyat ve performasından bahis etmişsiniz ve mekanik saatin imece usülü yapıldığı geleneksel mekanik saatçiliğin ana vatanı Avrupa’nın
      bazı markalarını fahiş fiyattan sattığını ve bakım yapılması gerektiğini söylemişsiniz.
      İlk satırda bahsi geçen 3 markayı ancak Swatch’ın otomasyonla yapılan 350.- TL değerindeki 51 parçadan meydana gelen System 51 mekanik otomatik modeli ile mukayese edebilirsiniz. Aksi takdirde elma ile armutu karşılaştırmış olursunuz ki çok yanlış olur.

      Selamlarımla / ÖMER AYDIN

Omer Aydın için bir cevap yazın Cevabı iptal et