İlkokulu Beşiktaş Barbaros Okulu’nda okudum. Harika bir öğretmenimiz vardı: “Yıldız Ayral”. Ne okursak veya hangi etkinliği izlersek, muhakkak ana fikrini yazmamızı isterdi. Konunun içeriğini en az kelime kullanarak en iyi şekilde kim anlatırsa; o öğrencinin ana fikir yazısı sınıfta okunur ve takdir görürdü. Bütün hayatım boyunca devam ettirdim bu alışkanlığı. Anlatmak istediğim konunun daima ana fikrine sadık kaldım, en kısa ve öz haliyle anlatmak için çaba sarf ettim.

Bu sene 36’ncısı, Marmara Üniversitesi Rektörlük binasındaki Cumhuriyet Müzesi’nde, 11-21 Aralık tarihlerinde düzenlenen, bizim de Mondaine Helvetica tasarımlarıyla katıldığımız 36.Grafik Tasarım Sergisi’ni gezerken gene etkinliğin ana fikrini en kısa şekilde nasıl anlatırım diye düşündüm. Çeşitli konularda hazırlanmış afişler, kitap kapakları, ambalaj ve yazı tasarımları arasında adeta kendimi kaybettim ve ana fikrin en iyi, en kısa ve öz tarifinin “İz bırakmak” olacağına karar verdim.

Saatler konusunda da çok sevdiğim ve fırsat buldukça tekrarladığım bir özdeyiş vardır: “Saatler saatlerin izini sürer” diye. İşte grafikerler ve tasarım sanatçıları iz bırakarak zamanın izini sürmemize yardımcı olmaktadır.

Aşağıda Mondaine saatlerinin ünlü grafiker Karl Spiekermann tarafından tasarlanmış modellerine dikkatinizi çekmek isterim. Aynı ana fikirlerdeki gibi bir tasarım kendini en kısa ve yalın haliyle anlatmıyor mu? Karmaşadan lüzumsuz detaylardan uzak en anlaşılır şekli ile!

Bir yılı daha geride bırakıyoruz. Bu yılın ana fikrinin de “Kalıcı bir iz bırakmasın diye çabalamak!” olması gerektiğini düşünüyor, yeni yılda tüm karmaşadan uzak; sevdiklerinizle birlikte sağlıklı güzel günler diliyorum!

496 defa okundu

5,199 total views, 1 views today